Ergenlerle İletişim Sanatı

ERGENLİK DÖNEMİ: 

Sarsıntılı Bir Duygusal Hız Treni
Ergenlik dönemi; fiziksel, sosyal ve psikolojik değişimlerin yaşandığı, çocukluktan yetişkinlik dönemine geçilen, hızlı bir gelişme ve büyümenin olduğu, gelecek yaşantıyı etkileyen önemli ve özel bir dönemdir. Ergenlik, eskiden olduğu gibi, 13-19 yaşları arasında göz açıp kapayana kadar geçen bir süreç değildir. Çocukların daha çabuk olgunlaştığı günümüzde 9-10 yaşındaki çocukta ergenlik belirtileri görülebilir. Bu dönem hem çocuk hem de ailesi için yaşamın en zor ve karmaşık dönemidir.

Çocuklar hormonlar ile bağlantılı olarak fiziksel değişime uyum sağlamaya çalışırken, duygusal olarak da inişli çıkışlı dönemler yaşarlar. Bu değişim süreci duygu ve davranışlarında değişikliğe neden olur ve neden böyle hissettiklerini açıklayamazlar. Gerçek şu ki, ergenlik çağındakilerin tüm davranışlarının kaynağı beyindir. Beyin gelişiminin en hassas dönemi ergenlik çağında olur. Hatta yaşamın en önemli, en kalıcı değişiklikleri bu yıllarda gerçekleşir. Ergenlikte başlıca görülen tutum ve davranış değişiklikleri; huzursuzluk (panik, korku, öfke), çalışma güçlüğü, ani duygu değişimleri, yalnız kalma isteği, asabiyet, güvensizlik, çekingenlik, dikkatsizlik ve dağınıklık gibi durumlar olabilir. Ergenlik çağı yeni olanaklara açılan bir kapıdır, çünkü beynin yenilenme süreci iyi yönetildiğinde davranışlar kalıcı olarak düzeltilebilir.

ERGENLERLE İLETİŞİM SANATI:

Nasıl Mutlu Ergenler Yetiştiririz?

Çocuk yetiştirmek, üstlenilen en önemli ve en zorlu sorumluluktur. Ebeveynlik hassas ve duygusal bir iştir. Her ebeveyn doğru olanı yapma ve iyi birer anne ve baba olmak ister. Elinizden gelenin en iyisini yapsanız bile ebeveyn olarak sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Ama bu süreç hafif atlatılabilir. Çocuğunuzun davranışlarının ve kişilik özelliklerinin yavaş yavaş belirginleştiği bu dönemde, ebeveyn olarak çok etkin bir rol oynuyorsunuz. Doğru zamanda doğru tepkiler vermeniz onu yanlış davranış yollarına girmesini engeller ve olumlu kişilik özelliklerinin kalıcı olmasını sağlar. Ergenin bu inişli çıkışlı yolculuğunda ona karşı nasıl ilgili, tutarlı ve güvenilir bir tutum sergileyeceğinizi önemlidir.

Çünkü bu tutum onun kendi iç dünyasındaki karmaşasına çekidüzen vermesini kolaylaştıracaktır. Çocuğunuz küçükken sorumluluk sizdeydi ve göreviniz sürekli yakınında olmak, onu korumak ve bir zarar gelmesini önlemekti. Ergen çocuğunuzun gereksinimleri artık farklıdır; değişen, sizin koşullarınızla değil, kendi koşulları ile yanında olmanızı istemesidir. Çocuğunuzun artık kendine özgü bir birey olduğunu kabullenmelisiniz. Bu dönemi sakin ve huzurlu bir biçimde çocuğunuzla birlikte bu şekilde atlatabilirsiniz.

Kendi başlarına yapabilecekleri şeyleri çocuklara bırakabilmek ve onlara sadece nasıl yapılacağına dair yol göstermek iyi bir başlangıçtır. Her olaya karışmak, aşırı iyiliksever olmak ya da her problem karşısında sizden yardım almaları çocukların sorunlara çözüm üretmek için kendi stratejilerini geliştirmelerini ve öğrenmelerini engeller. Ergenler gelecek ile ilgili cesaretlendirilmeye ve güvenilmeye gereksinim duyar. Onlara güvenmeniz, çabalarına saygı duymanız ve güvendiğinizi dile getirmeniz onların daha iyi hissetmesini sağlar. Çocuğunuzu yönetmek yerine kendi işini halledebilmesi için fırsat verin. Destek vermek ile bağımsızlığı sunmak arasındaki ince dengeyi bulun.

Nasıl davrandığınızın ve göründüğünüzün (ses tonu, tavır, beden dili, yüz ifadesi, göz teması) farkında olun; çünkü ergenler bu konuda çok duyarlıdır. Konuşma sırasındaki tutum ve davranışlarınız da çok önemlidir. Konuşmaya çocuğun konu hakkındaki fikirlerini kötüleyerek suçlayarak başlarsak iletişim baştan kesilmiş olur. Ben diliyle konuşun. “Bebek gibi davranıyorsun", “Hiç sorumluluk almıyorsun", “Eve geç geliyorsun”, “Beni kızdırıyorsun" gibi cümleler ile çocuğunuz hatalı olsa bile suçlandığını düşünür, öfkelenir, saldırı olarak görür, direk savunmaya geçer ve sizi dinlemez. ‘’Ben dili" kullanılarak yapılan konuşmalarda ise anne babanın onun davranışı karşısında ne hissettiğini iletir:

‘’Eve geç geldiğinde çok endişeleniyorum, bu sorunu çözmek için ne yapabiliriz" diye konuşursanız sizi dinlemesini, anlamaya çalışmasını sağlayabilirsiniz. Ergenin söyledikleri, her zaman söylemek istediklerini anlatmayabilir. Olaylara farklı duygusal tepkiler verebilir. Sürekli bezgin, sıkkın ve olumsuz olması; üzüntü ya da zihninde karmaşa yaşadığını gösterebilir.  Somurtkan ve huysuz olması; yetersizlik hissini ve başarısızlık korkusunu gizleyen bir maske olabilir. Bencil ve asi olması; kendisine ya da başkasına duyduğu öfkeyi bastırmaktan kaynaklanabilir. Böyle durumlarda verdiği mesajın altında yatan duyguyu anlamaya çalışın.

AİLELER İÇİN ÖNERİLER: 

  • Sinirliyken çocuğunuzla tartışmayın, sakinleşmeyi bekleyin ve daha sonra yaptığı davranışla ilgili konuşun.  
  • Konuşurken başka bir işle uğraşmadan, göz teması kurarak onu dinleyin.  
  • Birlikte kaliteli zaman geçirin, eğlence için zaman ayırın. Okul ve okul dışında aktivitelere katılmalarını sağlayın. Gösterdikleri çabayı takdir edin.  
  • Kariyer hedefleri ve seçimleri konusunda yardımcı olun. Fikirlerini dinleyin. Yeteneklerini anlamaya çalışın.  
  • Kıyafet, yemek, eğlence gibi seçimlerine saygı duyun. Size uymuyor diye yargılamayın, eleştirmeyin. Bu tutum ergenin beni anlamıyorlar düşüncesiyle sizden uzaklaşmasına neden olacaktır.  
  • Ev ve aile kurallarına katkıda bulunmalarına izin verin. Davranışları için sorumluluk almalarına fırsat yaratın.  
  • Kimlerle arkadaş olduğunun ve neler yaptığının farkında olun. Arkadaşlarının anne ve babası ile tanışın. Evinizde arkadaşları ile hoşça vakit geçirebileceği programlar düzenleyin.  
  • Ergeni başkalarının yanında uyarmayın, çocuğunuzla yalnızken ve sakince yapmaya özen gösterin.  
  • Ergene en çok yardımcı olacak kişilerin anne-babalar olduğunu unutmayın.  
  • Tüm olumlu yaklaşım ve tutumlara rağmen, ciddi gerginlikler yaşanıyorsa, uzman yardımına başvurup destek alın. 
WeCreativez WhatsApp Support
Merhaba Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?